A
1 Açık
Havza: Sularını denize
ulaştırabilen havzalara açık havza denir
2 Açısal
Hız: Dairesel hareket yapan Dünya üzerindeki bir
noktanın birim zamanda oluşturduğu dönüş açısıdır. Dünya, ekseni çevresindeki
hareketi sırasında 4 dakikada 1 derecelik, 1 saatte 15 derecelik, 24 saatte 360
derecelik dönüş yapar. Açısal hız, dünya üzerindeki her noktada aynıdır.
3 Ağıl: Hayvanların barındığı, çevresi taş veya ahşap ile
çevrili yerlere ağıl adı verilmektedir. Ağıllar zamanla nüfusun artmasına bağlı
olarak sürekli yerleşme haline gelebilir. Sürü sahipleri tarafından kurulan
ağıllar kış mevsiminde hayvanların korunması amacıyla kullanılır.
4 Akarsu
Akımı (Debisi): Akarsuyun
herhangi bir kesitinden birim zamanda geçen su miktarına (m3) akım veya debi
denir
5 Akarsu
Rejimi: Akarsuyun akımının yıl
içerisinde gösterdiği değişmelere rejim ya da akım düzeni denir.
6 Alizeler: 30° enlemlerinden (DYB) Ekvator’a (TAB) doğru
esen rüzgârlardır. Dünya’nın ekseni çevresindeki hareketi nedeniyle sapmaya
uğrayarak, Kuzey Yarım Küre’de kuzeydoğudan, Güney Yarım Küre’de güneydoğudan
eserler. En düzenli ve sürekli esen rüzgarlardır. Okyanus akıntılarının
yönlerini düzenlerler. Başlangıçta kuru olan bu rüzgarlar, deniz üzerinden
aldıkları nemi Ekvator çevresine yağış olarak bırakırlar.
7 Altimetre: Madeni barometrelerin bir çeşididir. Yükseldikçe
basıncın azalması kuralına dayanılarak, yüksekliklerin ölçülmesi amacıyla
yapılmıştır.
8 Andezit: Eflatun, mor, pembemsi renkli dış püskürük bir
taştır. Ankara taşı da denir. Dağıldığında killi topraklar oluşur.
9 Aneroid
Barometre: Madeni barometredir.
Cıvalı barometrelerin kullanım alanının sınırlı olması ve taşıma zorluğu
nedeniyle geliştirilmiştir.
10 Aphel: Bakınız: Günöte.
11 Araziden
Yararlanma Haritaları: Bir bölgede
arazinin nasıl kullanıldığını gösteren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla
ekili-dikili alanların, çayır ve mera alanlarının, orman alanlarının, bölünüşü
ile kayalık, bataklık gibi kullanılmayan alanlar hakkında bilgi edinilir.
Tarımın türü ve tarım ürünleri de bu haritalarda gösterilir.
12 Artezyen: Basınçlı yeraltı sularıdır. İki geçirimsiz tabaka
arasındaki geçirimli tabaka içinde bulunan sulardır. Tekne biçimli ovalar ve
vadi tabanlarında bu tür sular bulunmaktadır.
13 Atmosfer: Dünya’yı çepeçevre saran gaz örtüsüne atmosfer
denir. Atmosferin alt sınırı, kara ve deniz yüzeyleriyle çakışır. Üst sınırını
ise yerçekiminin etkisi belirler. Ekvator’dan kutuplara doğru yerçekimi arttığı
için atmosferin şekli Dünya’nın şekli gibi küreseldir.
14 Atmosfer
Basıncı: Atmosferi oluşturan
gazların belli bir ağırlığı vardır. Gazların yeryüzündeki cisimler üzerine
uyguladığı basınca atmosfer basıncı denir.
15 Aysberg
(Buz dağı): Buzullardan
kopup, denize kadar ulaşan kalın buzul parçaları deniz içinde
ilerlemeye devam eder. Buzun yoğunluğu, deniz suyunun yoğunluğundan az olduğu
için su tarafından kaldırılır. Yüzlerce metre kalınlıkta ve kilometrelerce
uzunluktaki bu buz dağlarına aysberg denir.
16 astronomi:yıldızlar ve yıldızların hareketlerini inceleyen bilim.
17afet: yıkıma neden olan jeolojik olay, felaket.
18abluka: kuşatma.
19ahitname: birşeyin yapılması için söz verildiğini gösteren belge.
20amele: gündelikle çalışan işçi.
21antat: devlet arasında bir veya birkaç anlaşmanın imzalanmasıyla oluşan ittifaklara verilen ad.
22anekdot: hikayecik, fıkra.
23arşiv: kronolojik olarak sralanmış bilgi deposu.
B
24 Bağıl Nem: Hava her zaman taşıyabileceği kadar nem
yüklenmez. Genellikle havadaki su buharı miktarıyla doyma miktarı arasında bir
fark bulunur. Bu farka doyma açığı (nem açığı) denir.Belli sıcaklıkta 1m3
havanın neme doyma oranına ise bağıl nem denir.
25 Bankiz: Kutup çevresindeki denizlerde, suyun donması ile
oluşan buz kütleleridir.
26 Barograf: Basıncı sürekli kaydeden ve yazıcı ucu bulunan
bir tür madeni barometredir.
27 Basınç: Yüksek basınç alanlarında alçalıcı hava hareketi
buharlaşmayı engeller. Çünkü alçalan havanın yoğunluğunun artması su buharının
yükselmesini önler. Alçak basınç alanlarında ise yükselen havanın yoğunluğu
daha az olacağı için buharlaşma daha kolaydır.
28 Bazalt: Koyu gri ve siyah renklerde olan dış püskürük bir
taştır. Mineralleri ince taneli olduğu için ancak mikroskopla
görülebilir. Bazalt demir içerir. Bu nedenle ağır bir taştır.
29 Birinci
Zaman (Paleozoik): Günümüzden
yaklaşık 225 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır. Birinci
zamanın yaklaşık 375 milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir. Zamanın önemli olayları:
Kaledonya ve Hersinya kıvrımlarının oluşumu. Özellikle karbon devrinde kömür
yataklarının oluşumu. İlk kara bitkilerinin ortaya çıkışı. Balığa benzer
ilk organizmaların ortaya çıkışı. Birinci zamanı karakterize eden canlılar
graptolith ve trilobittir.
30 Boğaz: Bakınız: Yarma vadi.
31 Bora: Yugoslavya’nın iç kesimlerinden Adriyatik Denizi
kıyılarına esen soğuk rüzgârlardır.
32 Boylam: Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın başlangıç
meridyenine olan uzaklığının açısal değeridir. Q açısı, D noktasının başlangıç
meridyenine olan uzaklığının açı cinsinden değeridir ve D noktasının
boylam derecesini verir. Örnek: D noktasına ait Q açısının değeri 30 derece
ise, D noktasının boylam derecesi 30° dir.
33 Boyun:
Birbirine ters yönde açılmış iki akarsu vadisinin
en yüksek, iki doruk arasındaki alanın en alçak yerine boyun denir. Buralara
bel ya da geçit de denir.
34 Bozkır: İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığı ile
sararan kısa boylu otlardır. Bunlara step ya da bozkır denir.
35 Buharlaşma: Atmosferdeki nemin kaynağı yeryüzündeki su
kütleleridir. Sıcaklık arttıkça, havadaki nem açığı arttıkça, su yüzeyi
genişledikçe, rüzgâr estikçe, basınç azaldıkça, buharlaşma artar.
36 Buz Dağı: Bakınız: Aysberg.
37 Buzul Gölleri: Buzullaşma döneminde buzulların aşındırmasıyla
oluşan çanaklardaki göllerdir.
38bent:su biriktirmek için akarsuyu önüne yapılan set.
39bildirge:beyanname.
40bölge:sınırları belli olan mıntıka.
41 beyin göçü:uzmanların bir başka gelişmiş ülkede çalışmak için gittikleri kendi ülkelrinden ayrılması.
42bilim insanı:bilimsel çalışmalarla uğraşan kimse.bilgin.
43beşeriyet:insanlık.
C
44 Coğrafi
Bölge: Taşıdığı belirli Coğrafi
özellikleri ile çevresinden ayrılan, kendi içinde benzerlik gösteren en geniş
coğrafi birimdir. Coğrafi bölgelerin sınırları belirlenirken doğal koşullar,
sosyal ve ekonomik özellikler temel alınır.
45 Coğrafi
Bölüm: Bir coğrafi bölge içinde
doğal koşullar, sosyal ve ekonomik özellikler bakımından farklılık gösteren
küçük birimlerdir.
46 Coğrafi
Konum: Yeryüzündeki herhangi bir
alanın bulunduğu yere, o alanın coğrafi konumu denir. Coğrafi konum, matematik
konum ve özel konum olarak iki şekilde ifade edilir.
47 Cıvalı
Barometre: Üstü açık bir kaba
daldırılmış, yukarı ucu kapalı bir cam borudur. Hava basıncı, boruyu dolduran
cıva sütununu dengede tutar. Hava basıncı azalıp çoğaldıkça cıva sütunu da
alçalıp yükselir. Cıvalı barometre camdan yapıldığı ve hep düz durması
gerektiği için her zaman kullanımı kolay değildir.
48cemiyet:toplum.
49celadet:yiğitlik, kahramanlık.
50cephe:üzerinde savaş yapılan bölge.
Ç
51 Çakıltaşı
(Konglomera): Genelde
yuvarlak akarsu çakıllarının doğal bir çimento maddesi yardımıyla yapışması
sonucu oluşur.
52 Çakmaktaşı
(Silex): Denizlerde eriyik halde
bulunan silisyum dioksitin (SİO2) çökelmesi ile oluşan taştır. Kahverengi, gri,
beyaz, siyah renkleri bulunur. Çok sert olması ve düzgün yüzeyler halinde
kırılması nedeniyle ilkel insanlar tarafından alet yapımında
kullanılmıştır.
53 Çekirdek: Dünya’nın yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır
elementlerin bulunduğu bölümüdür. Dünya’nın en iç bölümünü oluşturan
çekirdeğin, 5120-2890 km’ler arasındaki kısmına dış çekirdek, 6371-5150 km’ler
arasındaki kısmına iç çekirdek denir. İç çekirdekte bulunan demir-nikel karışımı
çok yüksek basınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir. Dış çekirdekte ise bu
karışım ergimiş haldedir.
54 Çiy: Havanın açık ve durgun olduğu gecelerde, havadaki
su buharının soğuk cisimler üzerinde su damlacıkları biçiminde yoğunlaşmasıdır.
İlkbahar ve yaz aylarında görülür.
55 Çizgi
(grafik) Ölçek: Haritalardaki
küçültme oranını çizgi grafiği üzerinde gösteren ölçek türüdür. Kesir ölçeğe
göre düzenlenir ve santimetre (cm)'nin üstündeki tüm uzunluk birimleri
kullanılır.
56 Çizgisel
Hız: Dairesel hareket yapan Yerküre üzerindeki bir
noktanın birim zamanda eksen üzerindeki yer değiştirme hızıdır. Çizgisel hız,
dünyanın küreselliği nedeniyle Ekvator'da en fazladır, kutuplara doğru
azalır.
57 Çökme Dolini: Yeraltında bulunan mağara sistemlerinin
tavanlarının incelerek çökmesi ile oluşan karstik şekillerdir. Çökme dolinleri,
derinliklerinin fazla oluşu, yamaçlarının eğimli oluşu ve tabanlarındaki iri
bloklar halinde maddeler bulunması nedeniyle erime dolinlerinden kolayca ayırt
edilirler.
58çehre:yüz, görünüş.
59çevre kirliliği:insanların etkinlikleri sonucu toprak, hava, suda olumsuz gelişmelerle doğal dengenin bozulması.
60çavuş:onbaşından sonra gelen görevi manga komutanlığı olan erbaş.
61
62
D
63 Dağ Oluşumu: Bakınız: Orojenez.
64 Dalgalar: Dalgalar, deniz ve göllerdeki kuzey sularının
periyodik salınımlarıdır. Dalga oluşumunun temel nedeni rüzgârlardır. Deniz
yüzeyini yalayarak esen rüzgârlar, sürtünme nedeniyle durgun sulara hareket
kazandırır. Deniz yüzeyi pürüzlenir ve sürekli biçim değiştirir. Deniz
yüzeyinin salınım hareketine dalgalanma deniz yüzeyinde beliren pürüze dalga
denir. Rüzgârlar dışında depremler, volkanik hareketler ve deniz altında
çökmelerde dalgaları oluşturur. Bu tür dalgalara tsunami denir.
65 Dam: Köy ailelerinin geçici bir süre için
yararlandıkları yerleşme biçimidir. Bölge köy yerleşmelerinde bir kısım
aileler, birkaç aylık süre için köylerinden ayrılarak, kendi bahçe, tarla ve
otlaklarındaki damlarda oturduktan sonra, tekrar köylerine dönerler.
66 Debi: Bakınız: Akarsu Akımı.
67 Delta: Akarsuların denize ulaştıkları yerlerde
taşıdıkları maddeleri biriktirmesiyle oluşan üçgen biçimli alüvyal ovalardır.
Deltalar, taban seviyesi ovalarının bir çeşididir. Onlardan ayrılan yönü
biriktirmenin deniz içinde olmasıdır.
68 Deniz: Okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kollarına
deniz denir. Denizler okyanuslarla bağlantılarına göre ikiye ayrılır.
69 Denizlerin
Ortalama Derinliği: Denizlerin
ortalama derinliği 4000 m dir. Dünya’nın en derin yeri olan Mariana
Çukuru deniz seviyesinden 11.035 m derinliktedir.
70 Deprem: Yerkabuğunun derinliklerinde doğal nedenlerle
oluşan salınım ve titreşim hareketleridir.
71 Derin
Deniz Çukurları: Sima üzerinde
hareket eden kıtaların, birbirine çarptıkları yerlerde bulunur. Yeryüzünün en
dar bölümüdür.
72 Derin
Deniz Platformu: Kıta
yamaçları ile çevrelenmiş, ortalama derinliği 6000 m olan yeryüzünün en geniş
bölümüdür.
73 Diyorit: Birbirinden gözle kolayca ayrılabilen açık ve
koyu renkli minerallerden oluşan iç püskürük bir taştır. İri taneli olanları,
ince tanelilere göre daha kolay dağılır.
74 Dolin: Kalker platolar üzerinde görülen, oval şekilli
erime çukurluklarıdır. Genellikle derinlikleri az, genişlikleri fazladır.
Türkiye’de özellikle Toroslar’da dolinler yaygın olarak görülür. Halk arasında
kokurdan, koyak, tava gibi adlar verilir. Dolinler oluşum şekillerine göre iki
gruba ayrılır :
75 Don Olayı: Havanın açık ve durgun olduğu kış gecelerinde
aşırı ısınma nedeniyle toprak donar. Don olayı tarımsal üretime büyük ölçüde
zarar verir. Karasal bölgelerde don olayı sık görülür.
76 Dördüncü
Zaman (Kuaterner):
Günümüzden 2 milyon yıl önce başladığı ve hala sürdüğü varsayılan jeolojik
zamandır. Zamanın önemli olayları: İklimde büyük değişikliklerin ve dört buzul
döneminin (Günz, Mindel, Riss, Würm) yaşanması. İnsanın ortaya çıkışı. Dördüncü
zamanı karakterize eden canlılar mamut ve insandır.
77 Duvar
ve Atlas Haritaları: Eğitim ve
öğretim amacına yönelik haritalardır. Ölçekleri 1 / 1.100.000'dan daha
küçüktür. Dünya'nın tümünü, kıtaları veya ülkeleri gösterirler.
78 Düden: Kalkerli arazide erime ile oluşan daire biçimli
kapalı çukurluklara düden denir. Düdenler yer altı sularını birbirine bağlayan
kanallardır. Düdenlere halk arasında su çıkan, su batan gibi adlar da
verilir.
79 Dünya: Güneş Sistemi'nin 9 gezegeninden biridir ve Güneş'e olan uzaklığı
bakımından 3. Sırada bulunur.
80 Dünyanın
Yıllık Hareketi: Dünya ekseni
çevresinde hareket ederken aynı zamanda saat ibresinin tersi yönde, Güneş'in
çevresinde de döner. Bu hareketini elips bir yörüngede 365 gün 6 saatte
tamamlar. Buna 1 Güneş yılı denir. Dünya'nın yıllık hareketi sırasında,
Güneş'in çevresinde çizdiği yörünge düzlemine ekliptik denir. Yörünge
şeklinin elips olması nedeniyle Dünya yıllık hareket sırasında Günöte - Günberi
konumuna gelir.
81:debbağ:deri işleyen kimse.
82darüttıp:hastane:
83demografi:nüfus bilimi ilgili kavram,
84dirlik:osmanlı devletinde hizmet karşılığnda verilen topraklardır.
85Darüşşafaka: İstanbul'da öksüz ve yetim çocukların eğitimini sağlamak amacıyla açılan ilk parasız yatılı ilköğretim ve liseden oluşan eğitim kurumu.
E
86 Ekliptik: Dünya'nın yörüngesinden geçtiği varsayılan
düzleme Ekliptik veya Yörünge Düzlemi denir.
87 Ekonomi
Haritaları: Dünya’nın bütününün ya da
bir bölümünün ekonomik özelliklerini gösteren haritalardır. Bu haritalar
yardımıyla endüstri kuruluşlarının türü, sayısı, dağılışı, çalışanların sayısı
hakkında bilgi edinilir.
88 Eksosfer
(Jeokronyum): Atmosferin en
üst tabakasıdır.
89 Enlem: Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın başlangıç
paraleli olan Ekvator'a uzaklığının açısal değeridir. Q açısı, D noktasının
Ekvator'a olan uzaklığının açı cinsinden değeridir ve D noktasının enlem
derecesini verir. Örnek: Q açısının değeri 45 ise, D noktasının enlem derecesi
45° dir.
90 Epirojenez: Karaların toptan alçalması ya da yükselmesi
olayına epirojenez denir.
91 Erozyon: Toprak örtüsünün, akarsuların, rüzgârların ve
buzulların etkisiyle süpürülmesine erozyon denir.
92 Erime Dolini: Kalker yüzeyler üzerinde, yağış sularının
eritmesiyle oluşan karstik şekildir. Erime dolinlerinin tabanında yüzey
sularının derine doğru sozdığı çatlak ve delikler bulunur. Dolin
tabanlarında erimeden geriye kalan killi materyalin birikmesiyle oluşan terra
rossa toprakları bulunur.
93 Eş Aralık: Bakınız: İzohips Aralığı.
94 Eş
derinlik eğrisi: Bakınız:
İzohips Eğrisi.
95 Eş
yükselti Eğrisi: Bakınız:
İzohips Eğrisi.
96 Etezien: Balkan Yarımadası’ndan Kuzey Ege kıyılarına doğru
esen soğuk rüzgârlardır.
97Endüstrileşme: Endüstrileşmek işi sanayileşme.
98Eskiz: Taslak.
99 Etaplı: Yerleşmiş sakin İstanbul’da yerleşmiş Rumlar veya Batı Trakya’daki Türkler için kullanılır.
100Ekvator: Yer yuvarlağının eksenine dik olarak geçtiği ve yer yuvarını iki eşit parçaya böldüğü varsayılan en büyük çember eşlek istiva hattı.
F
101 Falez
(Yalıyar): Dalgalar aşındırma
yaparken önce çarptıkları kıyı boyunca bir çentik açar. Buna dalga oyuğu denir.
Dalga oyukları derinleştikçe üzerindeki kütleler kopar ve düşer. Böylece kıyı
boyunca diklikler oluşur. Bu dikliklere falez ya da yalıyar adı verilir.
Türkiye’de, Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında güzel falez örnekleri
görülmektedir.
102 Fay: Yerkabuğu hareketleri sırasında şiddetli yan
basınç ve gerilme kuvvetleriyle blokların birbirine göre yer değiştirmesine fay
denir.
103 Fay açısı: Dikey düzlem ile fay düzlemin yaptığı açıya fay
açısı denir.
104 Fay
aynası: Fay oluşumu sırasında
yükselen ve alçalan blok arasındaki yüzey kayma ve sürtünme nedeniyle çizilir.,
cilalanır. Parlak görünen bu yüzeye fay aynası denir
105 Filat: Kil taşının (şist) yüksek sıcaklık ve basınç
altında değişime uğraması yani metamorfize olması sonucu oluşur.
106 Fiziki Haritalar: Yeryüzünün kabartı ve çukurluklarını gösteren
orta ya da büyük ölçekli haritalardır. Fiziki haritalar hazırlanırken eş
yükselti ve eş derinlik eğrileri geniş aralıklarla geçirilir. Bu aralıklar
çeşitli renklerle boyanır. Yükseltiler genellikle yeşil, sarı ve kahverenginin
çeşitli tonları ile, derinlikler ise açıktan koyuya mavi rengin tonları ile
gösterilir.
107 Fosil: Jeolojik devirler boyunca yaşamış canlıların
taşlamış kalıntılarına fosil denir.
108Felsefe: Varlığı ve bilgiyi sorgulayan bir disiplin.
109 Finans: Para, mal. Mali işler.
110Ferman: Osmanlı padişahlarının herhangi bir konu üzerinde yazdığı emir.
111 Fıtri: Doğuştan.
112 Fatih: Zafer kazanan, fetheden kimse İslam devletlerinde bir ülkeyi veya bir şehri savaşarak alan hükümdar ve komutanlara verilen unvan.
G
113 Galeri Ormanları: Savanlardaki, küçük akarsu boylarında görülen,
çoğunlukla 50–100 m genişliğinde, bir akarsu ağı biçiminde uzanan ve sürekli
yeşil kalabilen nemli ormanlardır. Galeri ormanları olarak adlandırılmalarının
nedeni, ağaçların, akarsuyun üstünü bir galeri şeklinde kapatmasıdır.
114 Gayzer: Volkanik yörelerde yeraltındaki sıcak suyun
belirli aralıklarla fışkırması ile oluşan kaynaklardır.
115 Gel – Git: Ay’ın ve Güneş’in çekim gücünün etkisiyle
Dünya’daki su kütlelerinin alçalması ve yükselmesi olayıdır. Ancak Ay, Dünya’ya
en yakın gök cismi olduğundan gel git olayında daha etkilidir. Bir yerdeki
gel-git, gün içinde 2 kabarma 2 çekilme biçiminde 6 saatte bir
gerçekleşir. Bu seviye değişmelerinde her gün bir önceki güne göre
50 dakikalık bir gecikme olur. Çünkü ay, Dünya’nın çevresindeki dönüşünü 24
saat 50 dakikada tamamlamaktadır.
116 Gnays: Granitin yüksek sıcaklık ve basınç altında
değişime uğraması yani metamorfize olması sonucu oluşur.
117 Göçler: Nüfusun geçici veya sürekli olarak yer
değiştirmesidir. Göçler, hızlı nüfus artışının doğal bir sonucudur. Bir
bölgedeki nüfusun, artmasında veya azalmasında göçlerin büyük etkisi
vardır.
118 Göl: Karalar üzerindeki çukur alanlarda birikmiş ve
belirli bir akıntısı olmayan durgun su kütlelerine göl denir. Göller tek tek
bulundukları gibi yan yana birden fazla da bulunabilirler. Göllerin yan yana
bulundukları bölgelere göller yöresi denir.
119 Grafik Ölçek: Bakınız: Çizgi ölçek.
Granit:
İç püskürük bir taştır. Kuvars, mika ve feldspat mineralleri içerir. Taneli
olması nedeniyle mineralleri kolayca görülür. Çatlağı çok olan granit kolayca
dağılır, oluşan kuma arena denir.
120 Günberi
(Perihel): Dünya'nın, Güneş'e en çok
yaklaşıp, yörüngede en hızlı döndüğü gündür. Dünya Günberi konumuna 3
Ocak'ta gelir.
121 Günöte
(Aphel): Dünya'nın, Güneş'ten en
çok uzaklaştığı, yörüngede en yavaş döndüğü gündür. Dünya Günöte konumuna 4
Temmuz'da gelir.
122 Erozyon: Yeryüzündeki kayaçların toprakların rüzgarlar seller ve buzulların etkisiyle aşınarak sürüklenip gitmesi.
123 Etkili vatandaş: Vatandaşlık ödev ve sorumluluklarının bilincinde olup onun gereğine inanan ve yapan vatandaşa denir.
124Eyalet: Osmanlı Devleti’nde en büyük sivil ve askeri yönetim bölgesi.
125Empati: Kendini duygu ve düşüncede bir başkasının yerine koyabilme.
H
126 Harita: Dünya’nın bütününün ya da bir bölümünün kuşbakışı
görünümünün belli bir oranda küçültülerek düzleme aktarılmış şekline harita denir.
Bir çizimin harita özelliği taşıyabilmesi için;- Kuşbakışı görünüme göre
çizilmesi,- Arazi üzerindeki uzunlukların belli bir oranda küçültülmesi
gerekir.
127 Harita
Anahtarı (Lejant): Haritada
kullanılan özel işaretlerin ne anlama geldiğini gösteren bölümdür. Her
haritanın kullanım amacına göre farklı işaretler kullanılır.
128 Harita Ölçeği: Harita üzerinde belli iki nokta arasındaki
uzunluğun, yeryüzündeki aynı noktalar arasındaki uzunluğa oranıdır. Diğer bir
deyişle, gerçek uzunlukları harita üzerine aktarırken kullanılan küçültme oranıdır.
Örneğin: Boğaz Köprüsü'nün gerçekte 1074 m olan iki ayağı arası uzaklık, ölçeği
bilinmeyen bir haritada yaklaşık 0.5 cm gösterilmiştir. Haritanın ölçeğini
bulmak için harita üzerindeki uzunluğu gerçek uzunluğa oranlarız. Buna göre
haritanın ölçeği yaklaşık 1/200.000'dir.
129 Heyelan: Toprağın, taşların ve tabakaların bulundukları
yerlerden aşağılara doğru kayması ya da düşmesine toprak kayması ve göçmesi
denir. Ülkemizde bu olayların tümüne birden heyelan adı verilir. Yerçekimi,
yamaç zemin yapısı, eğim ve yağış koşulları heyelana neden olan
etmenlerdir.
130 Hidrografya
Haritaları: Bir bölgenin su
potansiyeli (akarsular, göller, yeraltı suları, kaynaklar) hakkında bilgi veren
haritalardır. Bu haritalar yardımıyla akarsuların drenaj tipi, akım miktarı,
kanallar, göl sularının özellikleri, yeraltı sularının türü, kaynakların türü
sayısı ve verimlilik derecesi hakkında bilgi edinilir.
131 Hipsografik
Eğri: Yeryüzünün yükseklik ve
derinlik basamaklarını gösteren eğridir.
132Heyet: Kurul.
133Hidrolik enerjisi: Sudan elde edilen enerji türü.
134Hoşgörü: Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar saygılı olma durumu.
135Hükümran: Egemen.
136Halk oylaması: Halkın türlü siyasi ve toplumsal sorunlar karşısında olumlu veya olumsuz görüşünü belirlemek için başvurulan oylama plebisit revandım.
I
137 Işıma: Yeryüzü kazandığı enerjinin bir bölümünü
atmosfere geri verir. Buna yer ışıması denir. Güneş ışınlarının yeryüzüne
ulaşamadığı saatlerde (gece) ve güneş ışınlarının yere değme açılarının
küçüldüğü aylarda yer ışıması artar. Ayrıca, zeminin yapısı da yer ışıması
üzerinde etkilidir. Örneğin yeryüzünün bitki ile kaplı alanlarında yer ışıması
az ve yavaşken çılak arazilerde ısı kaybı daha hızlı ve fazla olur.
138 İaşe: Yedirip içirme beslenme bakma.
139İcra: Borçlunun alacaklıya karşı yapmak veya ödemekle yükümlü bulunduğu bir şeyi adli bir kuruluş aracılığıyla yerine getirme.
140İdealist: Ülküsü olan. İdealizm öğretisine bağlı filozof.
İ
141 İç Deniz: Okyanuslara boğazlar aracılığıyla bağlanan
kara içlerine sokulmuş denizlere denir. Örnek: Akdeniz, Kızıldeniz, batlık
Denizi, Karadeniz, Marmara Denizi, Azak Denizi
142 İklim: Geniş bir bölge içinde ve uzun yıllar boyunca
değişmeyen ortalama hava koşullarına iklim denir.
143 İlkel Zaman: Günümüzden yaklaşık 600 milyon yıl önce sona
erdiği varsayılan jeolojik zamandır. İlkel zamanın yaklaşık 4 milyar yıl
sürdüğü tahmin edilmektedir. Zamanın önemli olayları: Sularda tek hücreli
canlıların ortaya çıkışı. En eski kıta çekirdeklerinin oluşumu. İlkel zamanı
karakterize eden canlılar alg ve radiolariadır.
144 İkinci
Zaman (Mezozoik): Günümüzden
yaklaşık 65 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır. İkinci
zamanın yaklaşık 160 milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir. İkinci zamanı
karakterize eden dinazor ve ammonitler bu zamanın sonunda yok olmuşlardır.
Zamanın önemli olayları: Ekvatoral ve soğuk iklimlerin belirmesi. Kimmeridge ve
Avustrien kıvrımlarının oluşumu. İkinci zamanı karakterize eden canlılar
ammonit ve dinazordur.
145 İndirgenmiş
Sıcaklık: Yeryüzünde
sıcaklığın enleme bağlı dağılışını gösteren haritalar çizilirken yükseltinin
sıcaklık üzerindeki etkisini ortadan kaldırmak için indirgenmiş sıcaklık değerleri
kullanılır. Bir yerin yükseltisinin sıfır (0 m) kabul edilerek hesaplanan
sıcaklığına indirgenmiş sıcaklık denir. Bir yerin indirgenmiş sıcaklığını
hesaplamak için yükseltiden kaynaklanan sıcaklık farkı hesaplanır. Bu fark o
yerin gerçek sıcaklığına eklenir.
146 İyonosfer: Mor ötesi (ultraviyole) ışınlarının, molekülleri
parçalayarak iyonlar haline getirdiği atmosfer katmanıdır.
147 İzobath
eğrisi: Bakınız: İzohips
Eğrisi.
148 İzohips
Aralığı (Eş Aralık): İzohipsler
haritaların ölçeğine uygun olarak belirlenen yükselti aralıkları ile çizilir.
Bu aralığa izohips aralığı ya da eş aralık denir.
149 İzohips (Eş yükselti) Eğrisi: Deniz seviyesinden aynı yükseklikteki noktaları
birleştiren eğriye eş yükselti (izohips) eğrisi, aynı derinlikteki noktaları
birleştiren eğriye eş derinlik (izobath) eğrisi denir.
150 İzoterm
Haritaları: Bir bölgede, eş
sıcaklıktaki noktaları birleştiren eğriye izoterm denir. İzotermler yardımıyla
çizilen izoterm haritalarından, bir bölgedeki sıcaklık dağılışı hakkında bilgi
edinilir. Sıcaklık dağılışını daha iyi gösterebilmek için, bu haritalar
sıcaklık basamaklarına uygun olarak renklendirilir. Sıcak yerler için
kırmızının tonları soğuk yerler için mavinin tonları kullanılır.
151 İktisat: Ekonomi, tutum
152 İlke: Temel düşünce temel inanç umde unsur prensip.
153 İmaret: Yoksullara ve öğrencilere yiyecek dağıtmak için kurulmuş hayır kurumu.
154İrade: Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç.
155 İtilaf: Anlaşma uyuşma bağlaşma, oy birliği.
J
156 Jeosenklinal: Akarsular, rüzgârlar ve buzullar, aşındırıp,
taşıdıkları maddeleri deniz ya da okyanus tabanlarında biriktirirler.
Tortullanmanın görüldüğü bu geniş alanlara jeosenklinal denir.
157 Jeomorfoloji
Haritaları: Bir bölgedeki şekillenme
süreci yani iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan yer şekilleri hakkında bilgi veren
haritalardır. Bu haritalarda faylar, yamaçlar, vadi türleri, birikinti
konileri, sekiler, ovalar ve daha bir çok yer şekli taranarak gösterilir. Yer
şekillerinin kolay ayırt edilmesi amacıyla bu haritalar renklendirilir.
158 Jeoterm
Basamağı: Yeryüzünden yerin
derinliklerine inildikçe 33 m’de bir sıcaklık 1 °C artar. Buna jeoterm basamağı
denir.
159 Jips
(Alçıtaşı): Beyaz renkli,
tırnakla çizilebilen kimyasal tortul bir taştır. Alçıtaşı olarak da
isimlendirilir.
160
161
162
163
K
164 Kalker
(Kireçtaşı): Deniz ve okyanus
havzalarında, erimiş halde bulunan kirecin çökelmesi ve taşlaşması sonucu
oluşan taştır.
165 Kant-Laplace
teorisi: Güneş Sistemi’nin oluşumu
ile ilgili farklı teoriler ortaya atılmıştır. En geçerli teori sayılan
Kant-Laplace teorisine Nebula teorisi de denir. Bu teoriye göre, Nebula adı
verilen kızgın gaz kütlesi ekseni çevresinde sarmal bir hareketle dönerken,
zamanla soğuyarak küçülmüştür. Bu dönüş etkisiyle oluşan çekim merkezinde Güneş
oluşmuştur. Gazlardan hafif olanları Güneş tarafından çekilmiş, çekim etkisi
dışındakiler uzay boşluğuna dağılmış ağır olanlar da Güneş’ten farklı
uzaklıklarda soğuyarak gezegenleri oluşturmuşlardır.
166 Kapalı Havza: Sularını denize ulaştıramayan havzalara
kapalı havza denir.
167 Karaların
Ortalama Yüksekliği: Karaların
ortalama yüksekliği 1000 m dir. Dünya’nın en yüksek yeri deniz seviyesinden
8840 m yükseklikteki Everest Tepesi’dir.
168 Karayel: Türkiye’ye kuzeybatıdan esen soğuk rüzgarlardır.
Kışın kar yağışlarına, yazın sağanak yağışlara neden olur.
169 Karstik
Göller: Eriyebilen kayaçların
bulunduğu yerlerde oluşan göllerdir.
170 Kaynak: Yeraltı sularının kendiliğinden yeryüzüne çıktığı
yere kaynak denir. Türkiye’de kaynaklara pınar, eşme, bulak ve göze gibi adlar
da verilir.
171 Kenar Deniz: Okyanus kıyılarında, okyanuslardan adalarla
ayrılan denizlere denir. Örnek: Japon Denizi, Çin Denizi (Sarı Deniz), Umman
Denizi, Kuzey Buz Denizi, Antiler, Tasman Denizi, Mercan Denizi, Bering Denizi,
Karayip Denizi
172 Kesir Ölçek: Haritalardaki küçültme oranını basit kesirle
ifade eden ölçek türüdür.1 / 25.000, 1 / 500.000, 1 / 1.000.000 birer kesir ölçektir.
Kesir ölçekte, pay ile paydanın birimleri aynıdır. Uzunluk birimi olarak
santimetre (cm) kullanılır. Örneğin: 1 / 1.000.000 ölçeğinde, arazi üzerindeki
1.000.000 cm (10 km)'lik uzunluk harita üzerinde 1 cm gösterilmiştir.
173 Kırağı: Soğuyan zeminler üzerindeki yoğunlaşmanın buz
kristalleri şeklinde olmasıdır. Kırağının oluşabilmesi için de havanın açık ve
durgun olması gerekir.
174 Kırç: Aşırı soğumuş su taneciklerinden oluşan bir sis
uzun süre yerde kaldığında, su taneciklerinin soğuk cisimlere çarparak buz
haline geçmesidir.
175 Kırgıbayır: Yarı kurak iklim bölgelerinde sel yarıntılarıyla
dolu yamaçlara kırgıbayır (badlans) denir.
176 Kıta: Denizlerin ortasında çok büyük birer ada gibi
duran kara kütlelerine kıta denir.
177 Kıta Platformu: Derin deniz platformundan sonra yüksek dağlar
ile kıyı ovaları arasındaki en geniş bölümdür.
178 Kıta Sahanlığı: Deniz seviyesinin altında, kıyı çizgisinden -200
m derine kadar inen bölüme kıta sahanlığı (şelf) denir. Şelf kıtaların su
altında kalmış bölümleri sayılır.
Kıta
Yamacı: Şelf ile derin deniz platformunu birbirine bağlayan bölümdür.
179 Kiltaşı
(Şist): Çapı 2 mikrondan daha
küçük olan ve kil adı verilen tanelerin yapışması sonucu oluşan fiziksel tortul
bir taştır.
180 Kom: Ekonomik faaliyetin büyük ölçüde hayvancılığa
dayalı olduğu aileler veya kişiler tarafından oluşturulan geçici yerleşmelerdir.
181 Konveksiyonel
Yağış: Isınan havanın yükselerek
soğuması ile oluşan yağışlardır.
182 Kömür: Bitkiler öldükten sonra bakteriler etkisiyle
değişime uğrar. Eğer su altında kalarak değişime uğrarsa, C (karbon) miktarı
artarak kömürleşme başlar. C miktarı % 60 ise turba, C miktarı % 70 ise linyit,
C miktarı % 80 – 90 ise taş kömürü, C miktarı % 94 ise antrasit adını
alır.
183 Kör
(Çıkmaz) Vadi: Karstik
yörelerdeki akarsular bir düdende kaybolarak akışını yeraltında sürdürür. Bu
akarsuların yeryüzünde süreklilik göstermeyen vadilerine kör (çıkmaz) vadi
denir.
184 Krivetz: Romanya’nın iç kesimlerinden Karadeniz kıyılarına
doğru esen soğuk rüzgârlardır.
185 Kroki: Bir yerin kuşbakışı görünümünün ölçeksiz olarak
düzleme aktarılmasıdır.
186 Kuaterner
Zaman: Bakınız: Dördüncü
Zaman.
187 Kumsal: Kıyılarda dalga ve akıntıların taşıdıkları
maddeleri biriktirmesi ile oluşan alanlara kumsal denir. Girintili-çıkıntılı
bir kıyıda dalgalar, denize çıkıntı yapan dik burunlarda aşındırma, buradan
kopardıkları maddeleri koy içlerine taşıyarak kumsalların oluşmasını sağlar. Bu
nedenle kumsallar genellikle koy içlerinde yer alır ve bir şerit halinde
uzanır.
188 Kumtaşı
(Gre): Kum tanelerinin doğal bir
çimento maddesi yardımıyla yapışması sonucu oluşan fiziksel tortul bir
taştır.
189 Kumullar: Rüzgârların taşıdığı kumların çökelmesiyle
kumullar oluşur. Gevşek yapıya sahip olan kumullar sürekli yer
değiştirmektedirler. Orta Asya çöllerinde oluşan hilal biçimli kumullara ise
barkan adı verilir.
190 Kuraklık
Sınırı: Bir bölgenin sıcaklık ve
nem koşulları tarım ürünlerini, sulamaya duyulan gereksinimi etkilemektedir.
Yaz kuraklığının belirgin olduğu bir yerde sulamaya duyulan gereksinim
fazladır. Buna kuraklık sınırı denir.
191Kampanya: Politika, ekonomi, kültür vb. alanlarda belirli bir süredeki etkinlik dönemi.
192Kaşif: Bulucu.
193Katılım: Bir topluluğa girmek iştirak etmek ortak kalma benimsemek.
194Kısas: Bir suçluyu başkasına yaptığı kötülüğü aynı biçimde uygulayarak cezalandırma.
195Konferans: Topluluğa bir konuda bilgi vermek amacıyla yapılan konuşma. Uluslarası bir sorunun çözülmesi için yapılan toplantı.
L
196 Lapya: Kalkerli yamaçlarda yağmur ve kar sularının
yüzeyi eriterek açtıkları küçük oluklardır. Oluşan çukurluklar keskin sırtlarda
yan yana sıralandığından yüzey pürüzlüdür. Büyüklükleri birkaç cm ile birkaç
metre arasında değişir.
197 Lav: Volkanlardan çıkarak yeryüzüne kadar ulaşan
eriyik haldeki malzemeye lav denir.
198 Lejant: Bakınız: Harita Anahtarı.
199 Litosfer: Bakınız: Taşküre.
200Liberal: Serbest ekonomiden yana olan kimse.
201 Lokomotif: Tren vagonları çeken tekerlekli buharlı elektrikli termik motorlu veya sıkıştırılmış havalı makine.
202Laiklik: Devletin dinler arasında ve dini görüşlerle dini olmayan görüşler arasında olumlu ya da olumsuz ayrımcılık yapmaması.
203 Lif: Her türlü maddeyi oluşturan ince ve uzun parça.
M
204 Mağara: Kalkerli arazilerde çatlaklar boyunca yeraltına
sızan suların oluşturduğu büyük boşluklara mağara denir. Damlataş, Narlıkuyu,
Düden, İnsuyu, Kızılin mağaraları en ünlüleridir.
205 Maksimum
Nem (Doyma Miktarı): 1m3
havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği nemin gram olarak
ağırlığıdır. Hava kütleleri ısındıkça genleşip hacimleri artar. Bu nedenle nem
alma ve taşıma kapasiteleri de artar. Eğer hava taşıyabileceği kadar nem alırsa
doyma noktasına ulaşır ve doymuş hava adını alır. Örneğin: 20°C sıcaklığa
sahip bir hava kütlesinin taşıyabileceği nem miktarı 17,32 gr/m3’tür. Bu hava
kütlesinin sıcaklığı 30°C’ ye yükseldiğinde havanın hacmi genişleyeceği için
taşıyabileceği nem miktarı da artar ve doyma noktası 30,4 ge/m3’e yükselir. Bu
nedenle hava kütlesinin doyması için aradaki fark (13.08 gr) kadar nem
yüklenmesi gerekir.
206 Manto: Dünya’nın Litosfer ile çekirdek arasındaki
katmandır. 100-2890 km’ler arasında bulunan mantonun yoğunluğu 3,3-5,5 g/cm3 sıcaklığı
1900-3700 °C arasında değişir. Manto, yer hacminin en büyük bölümünü oluşturur.
Yapısında silisyum, magnezyum , nikel ve demir bulunmaktadır. Mantonun üst
kesimi yüksek sıcaklık ve basınçtan dolayı plastiki özellik gösterir. Alt
kesimleri ise sıvı halde bulunur. Bu nedenle mantoda sürekli olarak
alçalıcı-yükselici hareketler görülür.
207 Matematik
Konum: Dünya üzerinde bir nokta
veya alanın yerinin belirlenmesi için, o noktanın Ekvator'a ve başlangıç
meridyenine olan uzaklığının bilinmesi gerekir. Bunun için enlem ve boylam
kavramlarından yararlanılır. Örnek: Türkiye 36° - 42° Kuzey
enlemleri, 26° - 45° Doğu boylamları arasında yer alır.
208 Mercan Kalkeri: Mercan iskeletlerinden oluşan organik bir
taştır. Temiz, sıcak ve derinliğin az olduğu denizlerde bulunur. Ada
kenarlarında topluluk oluşturanlara atol denir. Kıyı yakınlarında olanlar ise,
mercan resifleridir.
209 Menderes: Akarsu yatak eğiminin azalması, akarsuyun akış
hızının ve aşındırma gücünün azalmasına neden olur. Akarsu büklümler yaparak
akar. Akarsuyun geniş vadi tabanı içinde, eğimin azalması nedeniyle yaptığı
büklümlere menderes denir. Menderesler yapan akarsuyun, uzunluğu artar ancak
akımı azalır. Taban seviyesinin alçalması nedeniyle menderesler yapan bir
akarsuyun, yatağına gömülmesiyle oluşan şekle gömük menderes denir.
210 Mermer: Kalkerin yüksek sıcaklık ve basınç altında
değişime uğraması, yani metamorfize olması sonucu oluşur.
211 Mezozoik
Zaman: Bakınız: İkinci
Zaman.
212 Mezra: bazı ailelerin tarım alanlarının az olması, kan
davaları gibi nedenlerle bulundukları sürekli yerleşmelerden ayrılıp daha uzak
bir yere yerleşmesiyle oluşmuş yerleşmelerdir. Tarımsal faaliyetler
hayvancılığa göre ön plandadır. Bir kaç ev ve eklentilerden oluşan
mezralar zamanla sürekli yerleşme haline gelebilir. Örneğin Elazığ, Harput’un
bir mezrası iken zamanla büyüyerek kent haline gelmiştir.
213 Mistral: Fransa’nın iç kesimlerinden Rhone Vadisi’ni
izleyerek Akdeniz kıyılarına doğru kışın esen soğuk rüzgârlardır.
214 Muson Ormanları: Yağışın fazla olduğu yerlerde, kış aylarında
yapraklarını döken yayvan yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar görülür. Bu
ormanlara muson ormanları denir.
215 Mutlak
Nem (Varolan Nem): 1m3 havanın
içindeki su buharının gram olarak ağırlığına mutlak nem denir. Mutlak nem,
sıcaklığa bağlı olarak, Ekvator’dan kutuplara doğru, denizlerden karalara doğru
ve yükseklere çıkıldıkça azalır.
216Mozaik: Değişik dillere ve kültürlere sahip insan topluluğu.
217Müderris: Medreselerde ders veren hoca.
218 Müttefik: Aralarında anlaşma olan taraflar.
219 Mozaik: Değişik dillere ve kültürlere sahip insan topluluğu.
220 Miting: Gösteri amacıyla veya bir olaya dikkati çekmek için genellikle açık yerlerde yapılan toplantı
N
221 Narenciye: Bakınız: Turunçgiller.
222 Nebula Teorisi: Bakınız: Kant-Laplace teorisi.
223 Nefometre: Bulutluluk gökyüzünü kaplayan bulutların miktarı
10 ya da 8 eşit parçaya bölünmüş ve nefometre adı verilen bir araç ile ölçülür.
Nefometre ufku kaplayacak şekilde tutularak bulutla kaplı pencereler sayılır.
Bulutla kaplı pencere sayısının tüm pencere sayısına oranı da bulutluluğu
verir.
224 Nem: Yeryüzündeki su kütlelerinden buharlaşan su,
atmosferin nemlenmesine yol açar. Atmosferdeki su buharına hava nemliliği de
denir. Önemli bir sıcaklık etmeni olan atmosferdeki su buharının miktarı, yere
ve zamana göre değişir.
225 Neozoik
Zaman: Bakınız: Üçüncü
Zaman.
Normal
Hava Basıncı: 45° enlemlerinde, deniz seviyesinde ve 15°C sıcaklıkta ölçülen
basınca normal hava basıncı denir.
226 Nüfus: Sınırları belli bir alanda yaşayan insan sayısına
nüfus denir.
227 Nüfus
Artış Hızı: Bir yıl
içinde, doğum ve ölüm sayısına bağlı nüfus artışına doğal nüfus artış hızı ya
da doğurganlık hızı denir.
228 Nüfus Haritaları: Dünya’nın bütününde ya da bir bölümündeki
nüfusun dağılışı ve özellikleri hakkında bilgi veren haritalardır. Bu
haritalarda nüfus dağılışı noktalama ile gösterilir. Nüfus yoğunluğu haritaları
ise renklendirilir.
229 Nüfus Yoğunluğu: Belli bir alanda yaşayan nüfusun, o alana
oranıdır. Ülkenin genişliği ve toplam nüfus hakkında bilgi verir. Kişi/km2
olarak gösterilir.
230Mahlas: Takma ad.
231 Mansıp: Makam yüksek memuriyet.
232 Meç: Süngü gibi yalnız batırarak yaralamaya yarayan kısa düz kılıç.
233 Meşrutiyet: Parlamentoda görüşülen kararların en son olarak hükümdarın iradesine sunulduğu yönetim biçimi.
O
234 Oba: Daha çok göçebe hayvancılık yapan toplulukların
geçici olarak yerleşip, çadır kurdukları yerleşmelerdir.
235 Obruk: Baca veya kuyu şeklinde, keskin köşeli, derin
çukurluklara obruk denir. Derinliği 250-300 m’yi bulabilen obrukların
bazılarının tabanında göl bulunur. Türkiye’de İç Anadolu’nun güneyinde ve
Toroslar’da yaygın olarak obruklar görülür. İçel’deki Cennet-Cehennem
mağaraları ve Konya’daki Kızören obruğu ülkemizdeki en güzel örneklerdir.
236 Obsidyen
(Volkan Camı): Siyah,
kahverengi, yeşil renkli ve parlak dış püskürük bir taştır. Magmanın yeryüzüne
çıktığında aniden soğuması ile oluşur. Bu nedenle camsı görünüme
sahiptir.
237 Okyanus: Kıtaları birbirinden ayıran geni su kütlelerine
okyanus denir. Örnek: Atlas Okyanusu, Büyük Okyanus (Pasifik Okyanusu), Hint
Okyanusu
238 Ormanaltı
Florası: Orman örtüsü altında loş
ortamda yetişen, çoğunlukla ot ve sarmaşık türlerinin oluşturduğu bitki
topluluğudur.
239 Orojenez
(Dağ Oluşumu):
Jeosenklinallerde biriken tortul tabakaların kıvrılma ve kırılma hareketleriyle
yükselmesi olayına dağ oluşumu ya da orojenez denir.
240 Orografik
Yağışlar: Nemli hava kütlelerinin
bir dağ yamacına çarparak yükselmesi sonucunda oluşan yağışlardır.
241 Otlak: Büyük ve küçükbaş hayvancılığın yapıldığı
yerlerde hayvanların otlatıldığı alanlara otlak denir.
242 Ortak miras: İnsanların tarih sahnesinde var olduğu andan itibaren ortaya koyduğu ve günümüze kadar ulaşan tüm insanlığa ait eserler.
243Oligarşi: Siyasi gücün birkaç kişilik bir grubun elinde toplandığı yönetim aristokrasinin daralmış biçimi.
244Objektif: Nesnel.
245
Ö
246 Örtü buzulu: Çok geniş alanlara yayılan, kilometrelerce alan
kaplayan buzul türüdür.
247 Özel Konum: Dünya üzerindeki bir yerin çevresine, denizlere,
yer şekillerine, anayollara, geçitlere ve komşularına göre konumudur.Özel
Konum; İklim koşullarını, Doğal bitki örtüsünü, Tarımsal etkinlikleri, Nüfus ve
yerleşme biçimini, Ekonomik etkinlikleri, Ulaşım olanaklarını, Siyasal ve
kültürel yapıyı etkiler.
248 Ölçek: Bir harita veya resimde görülen uzaklıklarla bunların işaret ettiği karşılandığı gerçek uzunluklar arasındaki orantı.
249Özerk: Aynı bir yasaya bağlı olarak kendi kendini yönetme yetkisi.
250Önerge: Meclis kongre
P
251 Paleozoik
Zaman: Bakınız: Birinci
Zaman.
Peribacası:
Özellikle volkan tüflerinin yaygın olarak bulunduğu vadi ve platoların
yamaçlarında sel sularının aşındırması ile oluşan özel yeryüzü şekillerine
peribacası denir. Bazı peribacalarının üzerinde şapkaya benzer, aşınmadan arta
kalan sert volkanik taşlar bulunur. Bunlar volkanik faaliyet sırasında bölgeye
yayılmış andezit ya da bazalt kütleridir. Peribacalarının en güzel örnekleri
ülkemizde Nevşehir, Ürgüp ve Göreme çevresinde görülür.
252 Plan: Bir yerin kuşbakışı görünümünün belli bir oranda
küçültülerek düzleme aktarılmasıdır. Plan bir tür büyük ölçekli
haritadır.
253 Plato: Akarsu vadileriyle derince yarılmış düz ve geniş
düzlüklerdir.
Peneplen:
Geniş arazi bölümlerinin, akarsu aşınım faaliyetlerinin son döneminde deniz
seviyesine yakın hale indirilmesiyle oluşmuş, az engebeli şekle peneplen
(yontukdüz) denir.
254 Perihel: Bakınız: Günberi.
255 Polye: Karstik yörelerdeki genişliği birkaç kilometre
olan, uzunluğu 20-30 kilometreyi bulan, hatta geçebilen ova görünümlü büyük
karstik çukurlara polye denir. Türkiye’de özellikle Toroslar’da polyeler
yaygındır. Örneğin; Akdeniz Bölgesi’ndeki Ketsel, Elmalı ve Akseki ovası birer
polyedir.
256 Poyraz: Türkiye’nin hemen her yerinde esen rüzgârlardır.
Yaz poyrazı serinletici etki yapar. Kışın ise kuru soğuklara neden olur.
257 Projeksiyon: Dünya’nın küreselliği nedeniyle, haritalarda
ortaya çıkan hataları en aza indirmek için çeşitli yöntemler kullanılır. Bunun
için yerkürenin paralel ve meridyen ağının belirli kurallara göre düz bir kâğıda
geçirilmesi gerekir. Bu sisteme izdüşümü denir.
258 Patent: Bir buluşun veya o buluşu uygulama alanında kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belge.
259Politika: Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatı siyaset.
260Parti: Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk fırka.
R
261 Rüzgâr: Hava kütlelerinin yatay yöndeki hareketlerine rüzgâr
denir.
262 Rüzgâr Erozyonu: Bitki örtüsünün olmadığı ya da cılız olduğu
yerlerde toprağın rüzgarlarla yerinden kopartılarak taşınmasına rüzgar erozyonu
denir.
263 Rüzgârın
Frekansı (Esme Sıklığı): Rüzgârın
yıl içinde belirli bir yönden esme sıklığına rüzgâr frekansı denir. Esme
sıklığı rüzgâr frekans gülleri ile gösterilir. Bir bölgede belirli bir sürede rüzgârların
en sık estiği yöne egemen rüzgâr yönü denir. Örneğin Ankara Meteoroloji
İstasyonu verilerine göre, Ankara’ya ait yıllık ortalama rüzgâr frekans gülüne
bakıldığında, yıl içinde kuzeydoğudan esen rüzgârların toplam 5000 esme sayısı
ile en fazla olduğu görülür. Yani egemen rüzgâr yönü kuzeydoğudur.
264 Rezerv: Saklanmış biriktirilmiş şey
265Rüştiye: Ortaokul derecesinde olan eğitim kurumu.
266 Rakım: Bir yerin deniz seviyesine göre yüksekliği.
267 Rejim: Yönetme düzenleme biçimi düzen.
S
268 Sarkıt-Dikit: Kalsiyum karbonatça zengin suların mağara
tavanından sızarak içindeki kirecin tavanda birikmesi ile sarkıtlar, damlayarak
tabanında birikmesi ile dikitler oluşur. Karstik alanlardaki mağaralarda
görülen bu şekillerin en güzel örnekleri Damlataş Mağarası’nda
bulunmaktadır.
269 Seki
(Taraça): Yatağına alüvyonlarını
yaymış olan akarsuyun yeniden canlanarak yatağını kazması ve derinleştirmesi
sonucunda oluşan basamaklardır. Taban seviyesinin alçalması nedeniyle, tabanlı
bir vadide akan akarsuyun aşındırma gücü artar. Yatağını derine doğru kazan
akarsu vadi tabanına gömülür. Eski vadi tabanlarının yüksekte kalması ile
oluşan basamaklara seki ya da taraça denir.
270 Sıcaklık: Sıcaklığın yüksek olduğu yerlerde havanın nem
alma kapasitesi de yüksek olduğu için buharlaşma artar, düşük olduğu yerlerde
ise buharlaşma azalır.
271 Sırt: İki akarsu vadisini birbirinden ayıran ve
birbirine ters yönde eğimli yüzeyleri birleştiren yeryüzü şeklidir. Sırtların
üzeri düz olabileceği gibi keskin de olabilir.
272 Sirk
buzulu: Dağların tepesindeki ve
yüksek yamaçlardaki küçük çanaklarda yeni oluşmaya başlayan buz türüdür.
273 Siyasi
ve İdari Haritalar: Yeryüzünde
veya bir kıtada bulunan ülkeleri, bir ülkenin idari bölünüşünü, yerleşim
merkezlerini gösteren haritalardır. Bu haritalardan uzunluk ve alan bulmada
yararlanılır. Ancak yer şekilleri hakkında bilgi edinilemez.
274 Siyenit: Yeşilimsi, pembemsi renkli iç püskürük bir
taştır. Adını Mısır’daki Syene (Asuvan) kentinden almıştır. Siyenit dağılınca
kil oluşur.
275 Step: Bakınız: Bozkır.
276 Stratosfer: Troposferin üstündeki atmosfer katmandır.
277 Sürekli
Rüzgârlar: Genel Hava dolaşımına
bağlı, sürekli basınç kuşakları arasında yıl boyunca yön değiştirmeden esen
rüzgârlardır.
278 Seferberlik: Bir ülkenin silahlı kuvvetlerini savaşa hazır duruma getiren ülkenin ekonomisini yönetimini savaş gereklerine uyacak duruma sokan hazırlık ve önlemlerin tümü.
279 Soğuk savaş: Sovyet Bloğu ülkeleri ile batılı güçler arasında 1945'den 1990'a kadar devam etmiş olan uluslararası siyasi ve askeri gerginlik.
280 Sömürge: Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışınca egemenlik kurarak yönettiği ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı ülke sömürülen ülke müstemleke koloni.
Ş
281 Şemosfer: Atmosferin stratosfer ile İyonosfer arasındaki
katmanıdır.
282Şehirleşme: Özellikle sanayinin gelişmesi sonucu nüfusun şehirlerde toplanması ve şehir alanlarının genişlemesi süreci.
283 Şuur: Bilinç.
T
284 Takke
buzulu: Dağların bütün yamaçlarını
kuşatan buzul türüdür.
285 Taraça: Bakınız: Seki.
286 Taşküre
(Litosfer): Dünya'nın manto
katmanının üstünde yer alan ve yeryüzüne kadar uzanan katmanıdır.
Kalınlığı ortalama 100 km’dir. Taşküre’nin ortalama 35 km’lik üst bölümüne
yerkabuğu denir.
287 Tebeşir: Derin deniz canlıları olan tek hücreli
Globugerina (Globijerina)’ların birikimi sonucu oluşur. Saf, yumuşak, kolay
dağılabilen bir kalkerdir. Gözenekli olduğu için suyu kolay geçirir.
288 Tektonik
Göller: Yerkabuğunun tektonik
hareketleri sırasında oluşan çanaklardaki göllerdir.
289 Tepe: Bir doruk noktası ve onu çevreleyen yamaçlardan
oluşmaktadır.
Termik
Basınç: Dünya’nın küreselliği nedeniyle ısınma ve soğumaya bağlı oluşan
basınçlardır.
290 Termik
Ekvator: Meridyenlerin en sıcak
noktalarını birleştiren eğriye termik ekvator denir.
291 Ters
Alizeler (Üst Alizeler):
Ekvator’dan (TAB), 30° enlemlerine (DYB) doğru esen üst rüzgârlardır. Her yerde
ve her zaman görülmezler. Yeteri kadar sürekli ve güçlü değillerdir. 30°
enlemleri çevresinde aşağıya doğru alçaldığından yağış oluşumunu
engellerler.
292 Topografya
Haritaları: İzohips (eş
yükselti) eğrisi yöntemi ile yapılır. Araziyi ölçekleri oranında ayrıntıları
ile gösterirler. Ölçekleri 1 / 20.000 ile 1 / 500.000 arasında değişir. 1 /
20.000'den büyük ölçekli olanlar kadastro işlerinde ve askeri amaçlarla
kullanılır. Bu haritalardan ölçek, uzunluk alan ve eğim hesaplamada
yararlanılır.
293 Toprak
Haritaları: Bir bölgenin
toprak özellikleri ve dağılışları hakkında bilgi veren haritalardır. Bu
haritalardan, yetiştirilecek ürünlerin belirlenmesi, buna bağlı olarak
topraklardan daha iyi verim alınabilmesi gibi birçok konuda yararlanılır.
294 Traverten: Kalsiyum biokarbonatlı yer altı sularının mağara
boşluklarında veya yeryüzüne çıktıkları yerlerde içlerindeki kalsiyum
karbonatın çökelmesi sonucu oluşan kimyasal tortul bir taştır.
295 Traverten: Genellikle sıcak su kaynaklarının yakınında
ve kalsiyum karbonatlı suların yayılarak aktığı alanlarda, kirecin çökelmesi
ile oluşan basamaklardır. En güzel örnekleri Denizli-Pamukkale’dedir.
296 Troposfer: Atmosferin, yeryüzüne temas eden, alt
bölümüdür.
297 Tundra: Düşük sıcaklığa ve kuraklığa uyum sağlamış olan
kısa boylu çalılar, otlar ve yosunlardır. Bu bitki örtüsüne tundra adı
verilir.
298 Turunçgiller
(Narenciye): Portakal,
mandalina, greyfurt, turunç ve limon bitkilerine genel olarak turunçgil
denir.
299 Tsunami: Bakınız: Dalgalar.
300 Türkiye’nin
Matematiksel Konumu: Türkiye 36° -
42° Kuzey enlemleri, 26°-45° Doğu boylamları arasında yer alır.
301 Tahıl: Buğday arpa mısır yulaf çavdar pirinç vb. ürünlerin genel adı.
302Tarım: Faydalı zirai ürünler yetiştirme etkinliği.
303 Tekzip: Yalanlama.
U
304 Uvala: Genişleyip, derinleşen dolinlerin birleşmesiyle
oluşan, dolinlerden daha büyük çukurluklardır. Uvaların düzensiz şekle
sahip olması ve tabanlarındaki erimeden geriye kalan kalker çıkıntıları
dolinlerden kolayca ayırt edilmesini sağlar.
305Uygarlık: Zamanın olanakları ölçüsünde gelişen teknik uygulamalarla iyileştirilen yaşam koşullarının bütünü
306 Ulufe: Osmanlılarda kapıkulu askerlerine saray ve devlet kuruluşlarındaki bazı görevlilere üç ayda bir verilen ücret.
Ü
307 Üçüncü
Zaman (Neozoik): Günümüzden
yaklaşık 2 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır. Üçüncü
zamanın yaklaşık 63 milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir. Zamanın önemli
olayları: Kıtaların bugünkü görünümünü kazanmaya başlaması. Linyit havzalarının
oluşumu. Bugünkü iklim bölgelerinin ve bitki topluluklarının belirmeye
başlaması. Alp kıvrım sisteminin gelişmesi. Nümmilitler ve memelilerin
ortaya çıkışı. Üçüncü zamanı karakterize eden canlılar nummilit, hipparion,
elephas ve mastadondur.
308Üniforma: Silahlı kuvvetlerin resmi giysisi. Aynı işi yapanların giydikleri tüzükle belirtilmiş bir örnek giysi.
309
310
V
311 Vadi: Akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru
sürekli inişi bulunan, uzun çukurluklardır.
312 Vadi
buzulu: Sürekli beslenerek
sirkten taşan ve vadi boyunca aşağı hareket eden buzul türüdür.
313 Volkan
Bacası: Mağmanın yeryüzüne
ulaşıncaya kadar geçtiği yola volkan bacası denir.
314 Volkanik
Göller: Volkanik patlamalar ile
oluşan çanaklardaki göllerdir. Krater gölü, kaldera gölü ya da maar gölü gibi
çeşitleri vardır.
315 Volkanik
Tüf: Volkanlardan çıkan kül ve irili ufaklı parçaların
üst üste yığılarak yapışması ile oluşan taşlara volkan tüfü denir.
316 Volkanizma: Yerin derinliklerinde bulunan magmanın patlama ve
püskürme biçiminde yeryüzüne çıkmasına volkanizma denir.
317 Volkan
Konisi: Lav, kül, volkan bombası
gibi volkanik maddelerin üst üste yığılması ile oluşan koni biçimli yükseltiye
volkan konisi, koni üzerinde oluşan çukurluğa krater denir.
318Vergi: Kamu hizmetlerine harcanmak için hükümetin yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan herkesten topladığı para.
319Velayet: Velilik otorite.
320Vakıf: Bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın idare edildiği yer.
Y
321 Yağış: Havadaki nemin doyma noktasını aşıp, su
damlacıkları, buz kristalleri veya buz parçacıkları şeklinde yoğunlaşmasına
yağış denir.
322 Yamaç: Yeryüzündeki eğimli yüzeylerdir.
323 Yarma
Vadi (Boğaz): Akarsuyun, iki
düzlük arasında bulunan sert kütleyi derinlemesine aşındırması sonucunda
oluşur. Vadi yamaçları dik, tabanı dardır. Akarsuyun yukarı bölümlerinde
görülür.
324 Yayla: Yaz aylarında hayvan otlatmak veya tarımsal
faaliyette bulunmak amacıyla gidilen geçici yerleşmelerdir. Yaylalar
dinlenmek amacıyla gidilen yazlık sayfiye yerleri de olabilir.
325 Yerel Saat: Bir noktada Güneş'in gökyüzündeki konumuna göre
belirlenen saate yerel saat denir. Aynı boylam üzerindeki noktalarda yerel saat
aynıdır. Herhangi bir meridyenin Güneşin tam karşısına geldiği an, meridyen
üzerindeki tüm noktalarda yerel saat 12.00'dir.Güneş, doğudaki bir noktada
batıdaki yerlere göre daha önce doğar ve daha önce batar; bu nedenle yerel saat
doğudaki yerlerde daha ileridir.
326 Yıldız: Türkiye’ye kuzeyden esen soğuk rüzgârlardır.
Karadeniz kıyılarına yağış bırakırlar. Kar yağışına neden olurlar. Karayel ile
karışık estiğinde kar fırtınaları görülür.
327 Yoğunlaşma: Atmosferdeki su buharının gaz halden sıvı
ya da katı hale geçmesine yoğunlaşma denir. Yoğunlaşmanın temel nedeni
sıcaklığın düşmesidir.
328 Yöre: Bölüm içerisinde farklı özelliklere sahip,
bölümden daha küçük birimlerdir. Iğdır Yöresi, Göller Yöresi, Menteşe Yöresi
gibi.
329 Yörünge
Düzlemi: Bakınız: Ekliptik.
330 Yükseklik: Ağır bir gaz olan su buharı, yerçekiminin
etkisiyle fazla yükselemez. Yoğunlaşma sonucu yağış tekrar yeryüzüne düşer.
Yükseldikçe hava soğuyacağından havanın su buharı taşıma kapasitesi dolayısıyla
buharlaşma azalır.
Z
331 Zoocoğrafya: Hayvan dağılışını inceleyen bilim dalı.
332 Zabit: Rütbesi teğmenden binbaşıya kadar olan asker.